17 Kasım 2017 Cuma

NUXE PRODİGİEUS HUİLE DE DOUCHE DUŞ YAĞI


              Merhaba. Nuxe'un bu ürünü duş yağı olarak geçiyor ama diğer duş yağlarında olduğu gibi yağdan kasıt kuru yağ. Daha önce duş yağı kullanmamış iseniz aklınıza bitkisel sıvı yağlar gibi yağlı bir ürün gelmesin :) Kuru yağlar bebe yağlarına benzer yapıda diyebilirim. Turuncukasa'dan indirimli fiyatlı olarak 20 tl civarında bir fiyata aldığım bu duş yağından ben hiç memnun kalmadım. Öyle ki ben kullanalı neredeyse bir yıl oluyor, geçen alışveriş yaparken rastlayınca " aaaa bu ürün hala satışta mı, demek satıştan kaldırılmayacak kadar satılan bir ürünmüş " derken buldum kendimi. Arşivde fotoğrafları da bulunca bir değerlendirme yazısı yazayım dedim. 
              
              
                                  

                    Ürünün yapısı oldukça akışkan, çok fazla köpürmüyor, oldukça az köpürüyor demek bile yanlış olmaz. Ama aşırı köpürmedeki durulama sorunu sebebiyle bu benim için artı bir özellik. Kokusu oldukça hafif ve duş sonrası koku kalmıyor teninizde. Benim bu duş yağından beklentim son yıkamayla birlikte aynı zamanda cildimi nemlendirmekti. Duş sonrası vücut losyonu sürmekten daha pratik olacağını düşünmüştüm. Ve losyonla birlikte ciltte oluşabilen yapışkanlıktan da kurtulmuş olacaktım. Fakat nemlendirme konusunda oldukça zayıf kaldı. Ürünü bolca kullanmama rağmen neredeyse hiç nemlendirmediği gibi, tuhaf bir kuruluk hissi bıraktı. Zaten her ne kadar az köpüren temizleyiciler kullanmayı tercih ediyor olsanız bile, sadece bunu kullanarak temizlenmiş hissetmeniz pek mümkün değil. Dediğim gibi, ben son kez yıkanma aşamasında kullandım. Bol bol kullanmam gerektiği için uzun ömürlü de olamadı malesef. İndirimli fiyattan almama rağmen bu paraya değmeyeceğini düşündüğüm bir ürün oldu. Ürünün içinde simli olan nuxe kuru yağdaki gibi altın parıltılar var. Nuxe'un kendi sitesinde bu parıltıların mineral kökenli olduğu yazılmış ama açıkçası ne kadar sağlıklı bilemeyeceğim.

                                     
           
                                               (Altın parıltılar kısmen görülebiliyor sanırım )

               Ürünün içerik listesi ise şöyle ;
          
                                          
      
                   Aslında aldığım ekran görüntüsü bulanık olmamasına rağmen, bloggerın mobil uygulamasını kullandığım için resmi yüklediğinde bulanıklaştırıyor ve ortalamama müsade etmiyor nedense, yine de büyütülmüş hali okunabiliyor diye ekledim. Görüldüğü gibi üründe iki adet kırmızıyla etiketlenmiş madde mevcut. 
              
                  Bu ürün benim bir daha kullanmayı tercih etmeyeceğim ürünler listesinde yerini aldı. Temizleyici ve nemlendiriciyi ayrı ayrı kullanmaya devam :) 


 


    
                              
 

         

18 Ekim 2017 Çarşamba

CYRENE INSTANT CALM FACIAL TONER

    
                           

         Merhaba. Şimdiye kadar Cyrene markasının birçok ürününü kullanmakla beraber,ilk değerlendirme yazım bu yüz toniğine oluyor.Tüm yaz boyunca bazen günde iki kere bile kullandım diyebilirim.Resimde de görüldüğü gibi bir şişeyi bitirip ikincisine geçtim.Bu 50 ml lik bir şişe,deneme boy oluyor sanırım ve sürpriz kutu alışverişlerimde gelen ürünler bunlar. Tam boyu ise 150 ml lik olarak satılıyor.Ürün hakkındaki değerlendirmelerim ise şöyle ;

-Spreyli şişe olmasını sevdim.Yüzüme sıktığımda hiç elimi cildime sürmeden cildim ürünü çok kısa bir sürede kendi emiyor zaten.Ve pamuk kullanmak da gerekmiyor.
-Ürünün kokusu yok denecek kadar hafif.
-Gözlerim açık olarak bile yüzüme sıksam kullanım esnasında yada sonrasında hiç bir şekilde gözlerimi yakmıyor.
-Cildimi gayet yeterli seviyede nemlendiriyor ve sıktığım andaki hafif ferahlık hissi çok hoş...
-Niacinamide, provitamin B5, ısırgan& çam ağacı kabuğu& yeşil çay & papatya ekstraktları ve aloevera suyu gibi zengin aktif faydalı bileşenlere sahip olması çok güzel.
-Elbette ki ürünün temiz içerikli olması da en önemli kullanım tercihleri arasında.Parfüm,ethyl alkol,paraben ve renklendirici içermiyor.

         Burada şunu eklemek isterim ki,ürün etil alkol içermese de benzil alkol içeriyor ve her ikisi de bitkisel alkol türleri.Arada ne fark var da birini içermediğini etikette belirtip diğerini içeriğe koymuşlar anlamadım açıkçası.Benzil alkol ve benzoik asit de alerjen olabilecek maddeler listesinde geçiyor kozmetik literatürlerinde.Bende herhangi bir alerjik etkiye sebep olmadı,özellikle bu maddelere alerjiniz olmadıktan sonra sorun olmaz herhalde.Çünkü hafif alkol türleri bunlar ve bazı bitkisel uçucu yağların yapısında bile kendiliğinden var.

        Diğer bir konu ise ürünün içeriğindeki antioksidan maddelerin şeffaf ambalajda nasıl etkilerini yitirmeden kalabilecekleri.Antioksidanlar ışığa duyarlı olduğu için ışık almayan opak yada koyu renkli ambalajlarda saklamak daha doğru diye biliyorum.Bu şekilde kendi şişesiyle kullanmak kolay olduğu
İçin başka bir şişeye koymadım ama dolapta ışık almayacak şekilde muhafaza etmeye gayret ettim.

       Ürünün cilt üzerindeki onarıcı etkilerinden bahsedilmiş kendi sitesindeki tanıtım metninde.Cildimde herhangi bir sorun olmadığı için bu konuda bir fikir sahibi değilim.Ben genelde yüzümü sabun yada yıkama jeliyle yıkadıktan sonra oluşan gerginliği ve nem eksikliğini gidermek için kullandım.Bir de sıcaktan çok bunaldığımda ve cildimde kuruluk hissettiğimde gün içinde nemlendirici kullanmak istemediğim zamanlarda kullandım.Her iki durumda da cildimi hemen ferahlatıp nemlendirme ihtiyacımı çok iyi karşıladı diyebilirim :)

        Ürünün içindekiler kısmı şu :

Aqua, Glycerin, Camellia Sinensis (Green Tea ) Leaf Extract, Anthemis Nobilis (Chamomile) Flower Extract, Aloe Barbadensis (Aloe Vera) Leaf Juice, Niacinamide, Panthenol (Provitamin B5), Urtica Dioica (Nettle) Leaf Extract, Benzyl Alcohol, Xanthan Gum, Polysorbte 20, Pinus Pinaster (Pine) Bark Extract, Dehydroacetic Acid, Benzoic Acid, Sorbic Acid, Disodium EDTA (kelat ajanı)

        Cosdna ürün analiz sayfası da hem orjinal hem de Google'ın otomatik sayfa çevirisiyle Türkçe'ye çevrilmiş şekliyle aşağıda.

                                

                                 
      Umarım gereksiz detaylardan uzak, faydalı bir inceleme olmuştur. Sevgiler...

         


7 Mart 2017 Salı

BİOPELLE RETRIDEM SERUM MAX RETİNOL SERUM

          

       Merhaba. Uzun bir aradan sonra, uzun süredir değerlendirmek istediğim bir ürünle buradayım. Aslında sırada bekleyen bir sürü post var ama zaman sorunu yüzünden blogla ilgilenemiyordum. Şu aralar buna zamanım olacak gibi ve elimden geldiğince ürün deneyimlerimi aktarmaya çalışacağım.
        Cilt bakımına gerçekten önem veriyorsanız önce hangi tür cilt tipine sahip olduğunuzu ve bununla ilgili hangi tür ürünlere öncelik vermeniz gerektiğini tespit etmeniz yerinde olacaktır. Ben kendim için yaptığım araştırmalarda maske gibi bakım ürünleri kullanmaktansa, serumların daha çok işe yarayacağı sonucuna ulaştım. Bu arada, araştırma derken magazin grubu kısa yazıları, pratik bakım önerileri yada püf noktaları gibi içeriklerden ziyade bilimsel bir dayanağı olan, kaynak ve referans gösterebilen makaleleri kastettiğimi de eklemek isterim. 20'li yaşlardayken fazla araştırmadan, iyi olabileceğine inandığım herşeyi ben de kullandım. Ama 30'lu yaşlara gelmişseniz durum değişiyor. Daha seçici olmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Çünkü çok da işe yaramayan ürünlerle kaybedecek vaktiniz yok artık malesef.

     Bu sayfaya bir şekilde ulaştıysanız retinol hakkında bilgi sahibisinizdir diye düşünüp,retinol nedir, ne işe yarar kısmına değinmeyeceğim. Yazı fazlasıyla uzun olacak zaten.

    


      Serum kullanmam, özellikle de retinol gibi etkinliği yüksek ürünler kullanmam gerektiğini öğrendikten sonra Biopelle retriderm serum max %1 ile başlangıç yaptım retinol kullanmaya. Retinol içeren ürünlerde en önemli kriterlerden biri, içerdiği retinolün ürün içindeki oranı. %0,25, 0,50 ve %1 gibi ürün konsantrasyonları içinde en etkili olanın %1 olduğundan bahseden bir kullanım araştırması sonucu %1 retinol içeren serum max serumu aldım. Oysa ki araştırmadan önce 0,5 ile bir deneme/alışma sürecinin daha iyi olacağını düşünüyordum. Ama iki ürün arasında çok bir fiyat farkı yoktu ve yüksek oranlı olanı alıp gerekirse kullanma aralığını seyrelterek alışma aşamasını geçirmeye karar verdim. Ve öyle de oldu. İlk üç gün kullandıktan sonra cildimin aşırı gergin ve kuru olduğunu görünce kullanmaya birkaç gün ara verdim. Sonra bir süre üç günde bir kullanmaya devam ettim. İki hafta sonra da, bir gün kullanıp bir gün ara vererek kullanmayı sürdürdüm. Ama her gün kullanmaya hiçbir zaman geçemedim.



      Ürün Nasıl Kullanılıyor ?

           Retinol içeren ürünlerin sanırım hepsi sadece gece kullanılabiliyor. Bu ürün de öyle. Ben eve gelir gelmez makyajımı iyice temizleyip yüzümü yıkadığım için, yatmadan önce bir makyaj pamuğuna misel su döküp yüzümü tonik kullanır gibi silip kurumasını bekledikten sonra üç pompayı geçmeyecek şekilde ürünü yüzüme krem sürer gibi değil de, parmak uçlarımla dokundurup bırakarak kullandım. Bu kullanım şekli ürünün içeriğinin bozulup, etkinliğinin azalmaması için önemli. Ürün gayet kolay emiliyor zaten. Tamamen yedirmektense, bir miktar nemli olarak bırakıp cildimin ürünü kendi çekmesini bekliyordum da diyebilirim hatta. O kadar emek verip, para verip kullanım hatasından dolayı verimi/faydayı düşürmek istemezsiniz değil mi? Aşağıdaki görsel de ürünün kendi kullanım klavuzundan.




       Ürünün İçeriği Nedir ?

İlk fotoğrafta kutunun üzerinde de görebileceğiniz liste şöyle;


     (Cosdna sorgusu için kaynak )
     Görüldüğü gibi içeriğin çok temiz olduğunu söyleyemeyeceğim. Retinolü de yüksek tahribat değerli olarak gösteriyor. Çünkü retinol aynı zamanda cildi alt ve üst katmanlarda soyarak, ölü hücreleri ciltten uzaklaştırma sistemiyle çalışıyor. Bu sebeple bunu zararlı içerik olarak okumamak lazım.
     Bilmeyenler için cosdna'nın renk ve puan değerlendirme sistemini de kısaca açıklayayım. Yeşil renkli puanlar güvenli maddeleri, sarı renkler daha az güvenli olmakla birlikte zararlılık konusunda orta seviyede olan maddeleri ve kırmızı renkler de oldukça zararlı olabilecek etken maddeleri gösteriyor. Numara ne kadar düşükse o kadar güvenli olmaya yakın, yükseldikçe güvenlilik derecesi düşük diye okuyabiliriz.
      BHT benim tercih etmediğim koruyucu maddeler arasındadır. Ama retinol tek başına stabil olmayan bir içerik olduğu için BHT ile birikte olması gerekiyormuş. Burada BHT bakteri üremesine karşın koruyucu olmaktan çok kararlılık için gerekli diyebiliriz.
      Quaternium-15 için ise hiç iyi şeyler söylenmiyor. Alerjen ve tahriş edici olabildiği gibi, zehirli bir içerik olan formaldehit de içerebilirmiş. Daha temiz içerikli bir ürün bulduğum zaman kolaylıkla onu tercih edebilirim demek bu da. Biliyorsanız ve yorum olarak paylaşırsanız sevinirim.

Retinol Kullanırken Nelere Dikkat Etmek Lazım ?

    Retinol içeren ürünleri kullanırken kullanım kurallarına karşı dikkatsiz davranırsanız, faydadan çok zarar görmeniz işten bile değil. Nitekim ben de bunu acı bir şekilde deneyimledim.
Bu yüzden bu maddeleri aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Ben ulaşabildiğim kadarını burada yazacağım. Sizin de eklemek istedikleriniz olursa listeye eklemekten memnuniyet duyarım.

- Ürünün kutusunda da belirtildiği gibi ilk kural ürünü kullandığınız sürece gündüzleri en düşük spf 30 olan bir güneş koruyucu krem kullanmanız. Retinol cildinizi güneşe karşı daha fazla hassaslaştırıyor çünkü.

- Aynı şekilde iyi bir nemlendirici de şart bence. Çünkü cildiniz hafifçe soyulup pul pul ve gergin oluyor. Antienflamatuar  içerikli bir nemlendirici iyi bir seçim olabilir.

- Retinol kullandığınız süre boyunca c vitamini, salisilik asit, alfa hidroksi asit (AHA), beta hidroksi asit (BHA), glikolik asit içeren ürünlerden kesinlikle uzak durmanız gerekiyor. Çünkü bu maddeler de kimyasal peeling grubuna giren soyucu maddeler grubundan ve retinolün soyucu etkisiyle birleşince hepsi çok fazla oluyor !!!

- Ürünün ambalajı ne kadar sağlam olsa da, ürünün içeriğinin bozulmaması için direkt olarak güneş ışığı almayan, ne çok sıcak ne de çok soğuk olan bir yerde saklamak önemli. Buzdolabında saklamak en sık yapılan hatalardan.

- Ürünün kapağı açıldıktan sonraki kullanım süresine dikkat etmek önemli. Bu üründe bu süre malesef 2 ay ! Ve araştırırken ya da ürün katoloğunda bu bilgiye hiçbir yerde rastlamamıştım. Bu önemli, çünkü alışma süresinde ürünü oldukça seyrek kullanmak zorunda kaldığımı düşünürsek, ürünün çoğunu kullanamadım diyebilirim.
       Ben ürünü eczacı bir tanıdığımdan geliş fiyatı olan 220 tl gibi bir fiyata almıştım.Diğer serumlarım gibi 1 yıl boyunca yeteceğini düşününce (ki zaman sınırlaması olmasa ürün 1 yıl kesinlikle yetebilirdi) fiyat normal gelmişti. Ama 2 ay için 220 tl benim için fazla. Bu kişisel gelirleriniz ve harcama alışkanlıklarınızla alakalı gerçi. Yine de tercih ederken bilmeniz gerekir diye düşünüp belirteyim dedim.

Retinol Kullanımından Beklediğim Faydaya Ulaşabildim mi?

    Bu soruya kolaylıkla evet diyebilirim. Cildimin sağlık durumundan oldukça memnunum. Özel bir cilt sorunum yok, ama son zamanlarda gözeneklerimin biraz açıldığını düşünüyordum. Bu ürün gözle görülür şekilde cildimi toparlamamı ve gözeneklerimin eski haline dönmesini sağladı. Üstelik kullanmayı bırakalı aradan bir ay geçmesine rağmen etkinin kalıcı olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Henüz belirgin kırışıklıklarım  olmadığı için bu konuda bir gözlemim yok ama kullanım öncesine göre kesinlikle daha sağlıklı ve dinç bir cilde sahibim diyebilirim.

        Son olarak, yaşadığım kötü tecrübeyi de aktarmak istiyorum. Ocak ayında karlı bir günde bir süre yolda vakit geçirdikten sonra cildim hassaslaşmıştı. Üstüne bir de dikkat etmeden arkadaşımın salisilik asit içeren temizleyicisini kullandıktan sonra cildim tamamen isiliklerde, kabarıklıklarla dolu ve kıpkırmızı bir hale geldi. Bir hafta boyunca geçmeyen bir yangıyla acı içinde kaldım. Yüzümün tamamı bu kabarık diyebileceğim yaralarla dolu ve inanılmaz gergindi. Günde bikaç kez aloe vera jel ve bariyer onarıcı diye geçen kremlerden kullanarak üstesinden geldim. Bu arada cildim tamamen soyulup döküldü aynı zamanda. Cilt bariyerimin oldukça sağlam olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar cildimde alerjik tepkimeye neden olan ürün sayısı oldukça azdır. Bu sebeple bunun retinolle birlikte kullanılmaması gereken salisilik asitli bir ürünü kullanmamla alakalı olduğu kanaatindeyim.

   Benim retinol serum deneyimim bu şekilde. Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Hoşçakalın...